“Planlı Üretim Modeliyle Üretici Ve Tüketicinin Uğraması Muhtemel Zararların Önüne Geçilecek"
“Planlı Üretim Modeliyle Üretici Ve Tüketicinin Uğraması Muhtemel Zararların Önüne Geçilecek"
Yumaklı, 1 Eylül itibarıyla geçilen planlı üretim modeliyle, ihtiyaç duyulan ürünlerin üretilmesi ve pazar imkanı olanların ihracatının yapılmasıyla üretici ve tüketicinin uğraması muhtemel zararların önüne geçileceğini belirtti
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, çeşitli programlara katılmak üzere gittiği Karaman'da, İl Tarım ve Orman Müdürlüğünü ziyaret etti, kurum personeliyle toplantı gerçekleştirdi. Bakan Yumaklı, burada yaptığı konuşmada, Karaman'ın önemli bir tarım kenti olduğunu belirterek, “Türkiye Yüzyılı hedeflerimiz kapsamında tarım ve orman sektörüne ilişkin projeleri gerçekleştirmek için Türkiye'yi karış karış geziyoruz. Önemli olan üreticilerimizin sürdürülebilir, verimli, kaliteli bir üretimi, ülkemizin gıda arz güvenliğini sağlamak için gerçekleştirmesi. Ayrıca ülkemizin tarımsal ürün ihracatını her geçen gün çok daha ileri seviyelere getirmek en büyük amacımız. Şu anki verilere göre bu yılın sonu itibarıyla tarımsal üretim ihracatının 35 milyar dolarlara yaklaşacağını tahmin ediyoruz." dedi.
“TÜRKİYE'NİN TARIMSAL ENVANTERİ HER AÇIDAN TEKRAR ÇIKARTILMIŞ OLACAK"
Tarım sektörünün dış etkilerden çok fazla etkilendiğine dikkati çeken Yumaklı, “İklim değişikliği başta olmak üzere konjonktürel gelişmeler hem dünyada hem de ülkemizde özellikle su başta olmak üzere doğal kaynakların korunması ve kullanma-koruma dengesinin sağlanması hususunda öne çıkıyor. Pandemi gibi hususları bundan sonraki dönemde dikkate alarak planlamalarımızı yapıyoruz." dedi.
Sektörün çözüm bekleyen başka sorunlarının da bulunduğuna dikkati çeken Bakan Yumaklı, şöyle konuştu:
“Bunların da her geçen gün daha iyiye, daha güzele ulaşması için çalışmaya devam ediyoruz. Elbette tarımsal üretimle alakalı en önemli husus üretim planlamasıydı. Özellikle hangi ürünün nerede, ne kadar üretileceğine dair, suyu merkeze alan, kaynaklarımızı göz önüne alan ve üreticilerimizin öngörüsünü sağlayacak üretim planlamasını 2024 içerisinde hayata geçirdik. Tabii tek başına bu üretim planlaması kavramının yeterli olmayacağını, bunun araçlarının uygulanması gerektiğini de ifade etmek gerekir. Doğrudan ve dolaylı destekler, işlenmeyen tarım arazilerinin ekonomiye katkısının sağlanması ve sözleşmeli üretimin büyük oranda devreye alınması, üretim planlamamızın başarıya ulaşmasındaki en önemli unsurlar. Diğer bir konu da tarım sayımı konusuydu.
Bu sayım, 2001'den sonra ilk kez yapılmış olacak ve tarım sayımıyla Türkiye'nin tarımsal envanteri her açıdan tekrar çıkartılmış olacak."
Tarımsal desteklemelerin yeni planlamayla daha etkin ve verimli hale getirildiğini vurgulayan Yumaklı, destek modelinin temel destekler, planlama desteği ve üretim geliştirme desteği olarak 3 ana başlıkta toplandığını, bu desteklemelerin her bir çiftçiye anlatılmasının uygulamada büyük başarı göstereceğini söyledi.
KARAMAN'A 5,5 MİLYAR LİRALIK MÜJDE
Bakan Yumaklı, son 22 yılda Karaman'da güçlü tarım ve orman altyapısının oluşturulduğunu anlattı.
“Tarım, orman ve su alanında yapılan yatırım toplamı 60 milyar lira. Bunun 47 milyar lirası su ve sulama yatırımlarında oldu." bilgisini paylaşan Yumaklı, şunları kaydetti:
“Tarımsal üretim için en önemli konu sudur. Suyun yüzde 77'sini tarımsal faaliyetler için kullandığımızı da göz önüne alırsak bundan sonraki dönemde de Türkiye'de bütün yatırım konsantrasyonumuzun su ve sulama projelerine ayrılacağını da söylemek istiyorum. Karaman'ın 4 büyük ova kapsamında yaklaşık 1,2 milyon dekarlık korunmuş alanı var. Buraları gıda arz güvenliğimizin teminatı olarak görüyoruz. Ayrıca Karaman'ın 14 coğrafi işarete sahip ürünü var. Bunların da markalaşma ve pazarlamasıyla alakalı çalışmalara devam ediyoruz. Karaman'a 5,5 milyar lira bütçeli 3 yatırımın da müjdesini veriyoruz, Ayrancı Barajı Sulaması Yenilemesi, Ayrancı Melikli Köyü Yukarı Havza Taşkın Koruması ve Yeşildere Köyü Taşkın Koruması.
Bunların gerçekleştirilmesiyle bütün Türkiye'de yüzde 35 kapalı sulama sistemi hedefimizi daha yukarı çıkarmakla ilgili katkısı olacak."
Bakan Yumaklı, konuşmasının ardından müdürlüğün bahçesinde yöresel ürünlerin sergilendiği stantları gezdi.
“TÜRKİYE ELMA ÜRETİMİNDE DÜNYADA İKİNCİ SIRADA"
Daha sonra Karaman'da elma hasadına katılan Bakan Yumaklı, Türkiye'nin elma üretiminde dünyada 2. sırada, ihracatta ise 7. sırada olduğunu belirtti.
Tarımsal üretimin pazarlama ayağının çok daha önemli olduğunu ifade eden Yumaklı, şunları söyledi:
“Bunun için de teknolojinin tüm unsurlarını uygulamanız gerekir. Buradaki üreticilerimiz bu teknolojilerin geliştirilmesiyle ilgili de çok ciddi bir mesafe katetmiş durumdalar. Sadece elmayı değil, onlar için üretilen teknolojiyi de ihraç eder durumdalar. Tarımsal üretimin planlaması olmak üzere sözleşmeli üretim, işlenmeyen tarım arazilerinin üretime kazandırılması ve diğer birçok unsuru önümüzdeki dönemde hem üretimimizin arttırılmasını hem de kendi ihtiyacımızın üzerindeki üretimin ihracata konu olmasıyla ilgili çalışmalarımıza devam edeceğiz."
“VATANDAŞIMIZIN GÜVENİLİR GIDAYA ULAŞMASI, EN DOĞAL HAKKIDIR"
Yumaklı, bir gazetecinin, nişasta bazlı şekerin sağlığa zararı nedeniyle şeker pancarının da planlı üretim modeline dahil edilip edilmeyeceği sorusuna, şöyle cevap verdi:
“Tarımsal üretim planlamasına kendi kanunları olan ürünleri dahil etmedik. Çünkü onların ayrı bir dinamiği var ve o tarz bir yasal düzenleme bize çok vakit kaybettirecekti. Bu ürünlerin de münavebe başta olmak üzere uygulamalarımıza konu olduğunu söyleyebilirim. Arkadaşlarımız bunları mevcut planlama sürecine dahil edecekler. Fiili bir dahil olma bu. Bunun dışında özellikle sadece nişasta bazlı şeker konusu değil. Vatandaşımızın hijyen açısından, sağlık açısından ya da farklı sebeplerle aleyhine olacak her durumu engellemek adına bu denetimlerimiz devam edecek. Bununla ilgili de denetimlerimiz oldu. Usulsüzlükler, uygunsuzluklar tespit edildi. Bunlara ilişkin de yaklaşık 600 milyon liralık bir idari para cezası kesildi bu firmalara. Vatandaşımızın güvenilir gıdaya ulaşması, en doğal hakkıdır. Bu hakka ulaşmakla ilgili hiçbir engeli tanımıyoruz ve devlet olarak, bakanlık olarak bunların üzerine gitmeye devam edeceğiz."
Yumaklı, 1 Eylül itibarıyla geçilen planlı üretim modeliyle, ihtiyaç duyulan ürünlerin üretilmesi ve pazar imkanı olanların ihracatının yapılmasıyla üretici ve tüketicinin uğraması muhtemel zararların önüne geçileceğini belirtti.
Bu uygulama ile ülke kaynaklarının çok daha verimli kullanılacağını aktaran Yumaklı, şunları kaydetti:
“Hububat, baklagil, yağlı bitkiler ve yem bitkileriyle alakalı 2028'e kadar üretimi ne kadar arttıracağımıza dair hedeflerimizi yayınladık. Bunları su, toprak ve diğer kaynaklarımızı dikkate alarak belirledik. Planlı üretim 40 yıldır konuşulan önemli bir husus. Altyapı çalışmaları uzun yıllardır devam ediyordu. Son 3 yıldır çok yoğunlaşarak gerek yasal düzenlemeleri, gerekse uygulamaların oturmasıyla alakalı süreç tamamlandı. Böylece bitkisel üretimde 1 Eylül'den itibaren önümüzdeki 3 yıl için bu söylediğim başlıklardaki ürün gruplarında üretim planlamasına geçtik. Ülkemiz ve üreticilerimiz için hayırlı olsun."
“ŞEHİRLERİN ÇEPERLERİNDE TARIMSAL ÜRETİMİN YAPILMASINI DESTEKLİYORUZ"
Yumaklı, üretimin tüketimi karşılamadığı ya da büyük şehirlerin tarımsal üretimle alakalı ihtiyaçlarını karşılanmasına dönük kent tarımı uygulamalarını gündeme getirdiklerini vurgulayarak şöyle devam etti:
“Bununla ilgili şehirlerin çeperlerinde tarımsal üretimin yapılmasını destekliyoruz. Bunun dışında özellikle jeotermal enerji olmak üzere ki tarımsal üretimin en önemli girdilerinden birisi enerji. Bunun kullanıldığı organize tarım bölgeleri belirlendi. 42 ilde 61 organize tarım bölgesi belirlendi. Organize tarım bölgeleri aynı şu anda içinde bulunduğumuz üretim merkezi gibi hem üretimin yapıldığı hem paketlemesinin ve buna benzer ihtiyaçların yerine getirildiği ve pazara gönderildiği bir özellik taşıyacak. Yani burada üretiyorsanız 100 kilometre ötede bir yerde paketlemeye göndermiyorsunuz. Üretimin buralarda yapılması yine aynı içinde bulunduğumuz alanda olduğu gibi hem teknolojinin hem de iyi tarım uygulamalarının en üst seviyede gerçekleştirildiği yerler olacak. Bunlardan 6'sında üretim başladı. 7'sinde de yatırım çalışmaları devam ediyor. Bizim amacımız çok hızlı bir şekilde bu 61 organize tarım bölgesini üretime kazandırmış olmak."
Bakan Yumaklı daha sonra, Ayrancı ilçesine bağlı Divle köyüne giderek, yöreye özgü Divle obruk peynirinin yapıldığı mağarayı dolaştı.
“ÜLKEMİZDE KULLANILAN HER 100 KİLOGRAM ÜRÜNÜN 97 KİLOGRAMI BU ÜLKENİN TOPRAKLARINDA ÜRETİLİYOR"
Yumaklı son olarak, Karaman Organize Sanayi bölgesinde bulunan hububat tohumu eleme tesisinin açılışını gerçekleştirdi.
Tohumda dışa bağlılık söyleminin gerçeği yansıtmadığını belirten Yumaklı, şöyle konuştu:
“Ülkemizde kullanılan her 100 kilogram ürünün 97 kilogramı bu ülkenin topraklarında üretiliyor. Tohum firmalarımız dünyanın 117 ülkesine de ihracat yapıyor. Burada diğer önemli husus da bakanlığımızın farklı desteklerle üretimin farklı kesimlerini desteklemesi. Tohum sektörü de bunlardan bir tanesi. Özellikle Avrupa Birliği fonları, kırsal kalkınma destekleri, bakanlığımızın doğrudan ya da dolaylı diğer destekleri bunları cesaretlendirici ve üretimi arttırmaya dönük faaliyetlerimizin karşılanmasında önemli bir nokta. Karaman Organize Sanayi Bölgesine girdiğimiz de hemen hemen çoğunda bakanlığımızın kırsal kalkınma desteklerinin yer aldığını gördüm. Demek ki sadece üretmek değil, aynı zamanda üretmiş olduklarımızı, yani o tarım ürünlerini katma değerli bir hale getirmek bu yolla mümkün. Tohumculukta dünyanın önde gelen ülkelerindeniz. Bu konuda otorite olmakla alakalı çok ciddi mesafe katetmiş durumdayız. Sonraki dönemde bu ve benzeri tesislerle bu pozisyonumuzu daha da güçlendireceğiz ve ülkemizin ekonomisine, tarımsal üretimine katkıda bulunmaya hep birlikte el ele, omuz omuza devam edeceğiz."
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.