“Çiftçilerimizin bir yıllık emeği bir kıvılcımla kül olmasın”

Tarım 14.07.2024 - 11:08, Güncelleme: 14.07.2024 - 11:08 3272+ kez okundu.
 

“Çiftçilerimizin bir yıllık emeği bir kıvılcımla kül olmasın”

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, son dönemde artan anız yangınlarıyla ilgili görüntülü basın açıklaması yaptı
 “Rutin bir tarımsal uygulama gibi yapılan ve toprak verimliliğine uzun vadede ciddi zararlar veren anız yakma, tarım arazilerinde verimliliğin kaybolmasına neden oluyor” diyen Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Kontrolden çıkan anız yangını çiftçilerimizin emeklerinin yok olmasına sebep oluyor ve topraklarımızın geleceğini tehlikeye atıyor. Bir yıl boyunca gözü gibi bakıp, büyüttüğü ürününü hasat etmek isteyen üreticilerimizin bütün emekleri bir kıvılcımla kül oluyor. Gıdaya olan ihtiyacımızın her zamankinden daha fazla olduğu günümüzde, tarımsal üretimi tehlikeye atma lüksümüz yoktur. Bu bilinçle hem vatandaşlarımız hem çiftçilerimiz toprağımızı koruma konusunda daha duyarlı olmalıdır.”   “Anız yakmanın sağlayacağı fayda toprağa ve çevreye vereceği zararın yanında çok küçüktür” “Üreticilerimiz, hasat sonrası aynı araziye diğer bir ürünün ekimini yapacaksa mibzerin istenilen bir şekilde ekim yapmasını sağlamak, yakıt tasarrufu ve daha iyi tohum yatağı hazırlamak adına anız yakıyor. Anız yakmak yabancı ot ve haşereleri yok etmenin yanı sıra ekin saplarının mibzer gözlerinin tıkanmasını engellese de, toprağa zarar veriyor. Anız yakmanın sağlayacağı fayda toprağa ve çevreye vereceği zararın yanında çok küçük kalıyor. Hasat sonrası tarla yüzeyinde kalan bitkisel artıklar toprağı tavında tutuyor ve meyilli arazilerde verimli toprağın su ve rüzgâr erozyonuyla kaybolmasına engel oluyor.  Anız yakmak, doğal ve tarımsal ekosistemin tahrip olmasına, zaten organik maddece yetersiz olan topraklarımızın iyice fakirleşmesine ve toprağın su tutma kapasitesinin azalmasına neden oluyor. Anız, yağışların şiddetle toprağa düşmesini engeller; yüzey akış hızını azaltır ve toprağa sızmasını sağlar. Organik maddesi çok düşük ve erozyona çok açık olan topraklarda anız sürülerek veya parçalanarak toprağa yeniden kazandırılmalıdır. Omurgalı ve omurgasız canlıların yok olmasına kısacası doğanın ölümüne neden olan anız yangınları hasadın bitmesiyle sezon bitmeden birçok bölgede maalesef kendini gösteriyor. Diğer taraftan anız yangınları iklim değişikliğinin de etkisiyle artan hava sıcaklıklarıyla beraber sigara izmaritleri veya elektrik tellerinden çıkan kıvılcımlarla da oluşabiliyor. Tüm bu nedenlerle anız yangınlarında başta yerel yönetimler ve itfaiye olmak üzere ilgili tüm kurumlar tedbirlerini almalıdır.”   “Çiftçilerimiz anız yakmak yerine alternatif uygulamaları tercih etmelidir” “Toprağın verimini genel olarak topraktaki mineral, gübre ve biyolojik canlılar belirler. Bunlar yakıldığı zaman çiftçilerimiz daha çok gübre atmak zorunda kalıyor. Oysa anız toprağa kazandırıldığı zaman toprağın daha az gübreye ihtiyacı olur ve verimde artış yaşanır. Anız yakmakla toprağı işlemek kolaylaşıyor fakat toprağın gücü kayboluyor. Çiftçilerimiz bunun farkında olmalıdır. Toprağa kazandırılmayarak yakılan her anız, çiftçilerimizin daha fazla gübre kullanmasına dolayısıyla maliyetinin artmasına sebep oluyor. Unutulmamalı ki; organik maddece zengin toprağın su tutma kapasitesi artar. Kişi başı yıllık su tüketiminin bin 313 metreküp olduğu ve su stresi yaşayan ülkemizde organik madde kaybına yol açacak uygulamalardan kaçınılmalıdır.”   “Son 5 yıldaki orman yangınlarının yüzde 5,6’sı anızdan” “Ülkemizde meydana gelen yangınların bazıları anız kaynaklıdır. Bu yangınlarda ormanlarımızın kıyısında olan buğday ve arpa tarlaları büyük riskler taşıyor. Son 5 yılda 13 bin 619 orman yangını çıktı. Söz konusu orman yangınlarının yüzde 5,6’sı yani 763’ü anız yangınları sebebiyle gerçekleşti. Geçtiğimiz yıl ülkemizde meydana gelen 2 bin 579 orman yangının yüzde 5,3’ü yani 137’si anız yangınıydı. Milli servetlerimize sebebi ne olursa olsun kimsenin zarar vermeye hakkı yoktur. Dinimiz, canlıların yakılmasını öldürülmesini haram kılmıştır.  Anız yangını nedeniyle binlerce canlının yok edilmesiyle sokakta bir hayvanın diri diri öldürülmesinin hiçbir farkı yoktur. Anız yangınlarını engellemek ve çiftçilerimizi bu konuda bilinçlendirmek amacıyla eğitim faaliyetlerinin yanı sıra Cuma Hutbelerinde anız yakmanın doğru olmadığı yönünde fetvalar verilmelidir. Doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilir tarım için anız yakma gibi çağdışı uygulamalara son verilmeli, çiftçiye yeni öneriler sunulmalı, doğrudan ekim teknolojisi gibi var olan faydalı uygulamaların yaygınlaştırılması sağlanmalıdır.”
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, son dönemde artan anız yangınlarıyla ilgili görüntülü basın açıklaması yaptı

 “Rutin bir tarımsal uygulama gibi yapılan ve toprak verimliliğine uzun vadede ciddi zararlar veren anız yakma, tarım arazilerinde verimliliğin kaybolmasına neden oluyor” diyen Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü;

“Kontrolden çıkan anız yangını çiftçilerimizin emeklerinin yok olmasına sebep oluyor ve topraklarımızın geleceğini tehlikeye atıyor. Bir yıl boyunca gözü gibi bakıp, büyüttüğü ürününü hasat etmek isteyen üreticilerimizin bütün emekleri bir kıvılcımla kül oluyor.

Gıdaya olan ihtiyacımızın her zamankinden daha fazla olduğu günümüzde, tarımsal üretimi tehlikeye atma lüksümüz yoktur. Bu bilinçle hem vatandaşlarımız hem çiftçilerimiz toprağımızı koruma konusunda daha duyarlı olmalıdır.”

 

Anız yakmanın sağlayacağı fayda toprağa ve çevreye vereceği zararın yanında çok küçüktür”

“Üreticilerimiz, hasat sonrası aynı araziye diğer bir ürünün ekimini yapacaksa mibzerin istenilen bir şekilde ekim yapmasını sağlamak, yakıt tasarrufu ve daha iyi tohum yatağı hazırlamak adına anız yakıyor. Anız yakmak yabancı ot ve haşereleri yok etmenin yanı sıra ekin saplarının mibzer gözlerinin tıkanmasını engellese de, toprağa zarar veriyor. Anız yakmanın sağlayacağı fayda toprağa ve çevreye vereceği zararın yanında çok küçük kalıyor. Hasat sonrası tarla yüzeyinde kalan bitkisel artıklar toprağı tavında tutuyor ve meyilli arazilerde verimli toprağın su ve rüzgâr erozyonuyla kaybolmasına engel oluyor. 

Anız yakmak, doğal ve tarımsal ekosistemin tahrip olmasına, zaten organik maddece yetersiz olan topraklarımızın iyice fakirleşmesine ve toprağın su tutma kapasitesinin azalmasına neden oluyor. Anız, yağışların şiddetle toprağa düşmesini engeller; yüzey akış hızını azaltır ve toprağa sızmasını sağlar.

Organik maddesi çok düşük ve erozyona çok açık olan topraklarda anız sürülerek veya parçalanarak toprağa yeniden kazandırılmalıdır. Omurgalı ve omurgasız canlıların yok olmasına kısacası doğanın ölümüne neden olan anız yangınları hasadın bitmesiyle sezon bitmeden birçok bölgede maalesef kendini gösteriyor. Diğer taraftan anız yangınları iklim değişikliğinin de etkisiyle artan hava sıcaklıklarıyla beraber sigara izmaritleri veya elektrik tellerinden çıkan kıvılcımlarla da oluşabiliyor.

Tüm bu nedenlerle anız yangınlarında başta yerel yönetimler ve itfaiye olmak üzere ilgili tüm kurumlar tedbirlerini almalıdır.”

 

“Çiftçilerimiz anız yakmak yerine alternatif uygulamaları tercih etmelidir”

“Toprağın verimini genel olarak topraktaki mineral, gübre ve biyolojik canlılar belirler. Bunlar yakıldığı zaman çiftçilerimiz daha çok gübre atmak zorunda kalıyor. Oysa anız toprağa kazandırıldığı zaman toprağın daha az gübreye ihtiyacı olur ve verimde artış yaşanır.

Anız yakmakla toprağı işlemek kolaylaşıyor fakat toprağın gücü kayboluyor. Çiftçilerimiz bunun farkında olmalıdır. Toprağa kazandırılmayarak yakılan her anız, çiftçilerimizin daha fazla gübre kullanmasına dolayısıyla maliyetinin artmasına sebep oluyor. Unutulmamalı ki; organik maddece zengin toprağın su tutma kapasitesi artar.

Kişi başı yıllık su tüketiminin bin 313 metreküp olduğu ve su stresi yaşayan ülkemizde organik madde kaybına yol açacak uygulamalardan kaçınılmalıdır.”

 

“Son 5 yıldaki orman yangınlarının yüzde 5,6’sı anızdan”

“Ülkemizde meydana gelen yangınların bazıları anız kaynaklıdır. Bu yangınlarda ormanlarımızın kıyısında olan buğday ve arpa tarlaları büyük riskler taşıyor. Son 5 yılda 13 bin 619 orman yangını çıktı. Söz konusu orman yangınlarının yüzde 5,6’sı yani 763’ü anız yangınları sebebiyle gerçekleşti. Geçtiğimiz yıl ülkemizde meydana gelen 2 bin 579 orman yangının yüzde 5,3’ü yani 137’si anız yangınıydı.

Milli servetlerimize sebebi ne olursa olsun kimsenin zarar vermeye hakkı yoktur. Dinimiz, canlıların yakılmasını öldürülmesini haram kılmıştır.   Anız yangını nedeniyle binlerce canlının yok edilmesiyle sokakta bir hayvanın diri diri öldürülmesinin hiçbir farkı yoktur. Anız yangınlarını engellemek ve çiftçilerimizi bu konuda bilinçlendirmek amacıyla eğitim faaliyetlerinin yanı sıra Cuma Hutbelerinde anız yakmanın doğru olmadığı yönünde fetvalar verilmelidir.

Doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilir tarım için anız yakma gibi çağdışı uygulamalara son verilmeli, çiftçiye yeni öneriler sunulmalı, doğrudan ekim teknolojisi gibi var olan faydalı uygulamaların yaygınlaştırılması sağlanmalıdır.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hasathaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.