Bakan Yumaklı: "Toprak olmazsa yaşam da olmaz”

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “5 Aralık Dünya Toprak Günü" dolayısıyla Ankara'da düzenlenen programa katıldı.

Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitü Müdürlüğü (TAGEM) İkizce Araştırma ve Uygulama Çiftliği'nde düzenlenen programda konuşan Bakan Yumaklı, Gıda ihtiyacımızın yüzde 95’inin topraktan karşılandığına dikkat çekerek “Toprak olmazsa yaşam da olmaz Anadolu’nun mümbit topraklarının çocukları olarak bizler sahip olduğumuz toprakları gelecek nesillerden emanet olarak kullandığımızın bilincindeyiz.” dedi. “Tarım alanları sadece tarımsal faaliyetler için kullanılmalı” Tarım alanlarının kullanım amaçlarının dışında faydalanılması hakkında birtakım düzenlemeler yaptıklarını söyleyen Yumaklı, “Tarım alanları sadece tarımsal faaliyetler için kullanılmalı. Özellikle de miras yoluyla bölünmeler konusu en büyük problemlerimizden bir tanesiydi bununla ilgili yasal düzenlemeler gerçekleştirildi. Yaklaşık 7 milyon hektarlık toprağın toplulaştırılması yapıldı. Bütün bunlar toprağımızın sürdürülebilir kullanımıyla alakalı gerçek amacında kullanılmasıyla alakalı düzenlemeler.” İfadelerini kullandı.  Toplulaştırmanın en önemli hususlardan bir tanesi olduğunu belirten Yumaklı, 7 milyon hektarlık toplulaştırma yapılan alanın çok kısa süre içerisinde 9 milyon hektara çıkaracaklarını söyledi. “Toprak 86 milyon vatandaşımızın üzerinde hakkı olan bir varlık” Toprakların su kullanımının fazla olması ya da erozyon sebebiyle kayıplarını engellemek amacıyla özellikle modern sulama teknikleriyle sulama yapmak isteyen çiftçilerin yapacağı yatırımlara bakanlık olarak yüzde 50 hibe desteği verdiklerini belirterek, “Toprak sadece bakanlık olarak bizim değil ya da sadece üretim yapan üreticilerimizin değil aynı zamanda 86 milyon vatandaşımızın üzerinde hakkı olan bir varlık. Dolayısıyla bizler toprak korumayı her zaman için milli bir vazife olarak sahiplendik. Milletimizin toprakla ilgili yaklaşımı toprağa ana demesinden de anlaşılabilir. Hakikaten bu anlayışın bu duygulanma birliğinin ya da düşünce birliğinin hala bizim insanlarımızda olması herhâlde bizim en büyük avantajlarımızdan bir tanesi olacak.” dedi. “27 yıl öncesine göre sertifikalı tohum üretimimiz 10 kat arttı” Yumaklı, TAGEM aracılığıyla bugüne kadar tarla bitkilerinden 9 yüz 53, bahçe bitkilerinden de bin 27 tohumun geliştirilmesinin sağlandığını söyledi. Sertifikalı tohumun bunların arasında son derece önemli olduğunu ifade eden Yumaklı, “27 yıl öncesine göre sertifikalı tohum üretimimiz 10 kat arttı. Sertifikalı tohum üretimlerinin ülkemizde kullanılan tohumlarda yüzde 97’si yine bu topraklarda üretilen tohumlardan elde ediliyor. Çok önemli diğer bir husus ata tohumlarımız. Halihazırda 37 ata tohumumuz tescil edildi. Şu anda araştırma merkezlerimiz 3 yüz 13 ata tohumunun da araştırmasını incelemesini yapmakta. Sonrada bunların sertifikalandırılması gerçekleşmekte.” dedi.  Sertifikalı olmayan tohumun kullanılmasının oluşturacağı olumsuz etkilere dikkat çeken Yumaklı, “ Bu sebepledir ki hastalıkların yayılması başta olmak üzere olumsuz etkilerini engellemek amacıyla bizler sertifikalı tohum kullanımını zorunlu hale getirdik. Sirkülasyonu yapıldığı için tekrar edelim herhangi bir şekilde ata tohumlarının kullanılması ya da satılmasıyla alakalı bir yasak kesinlikle söz konusu değil. Eğer incelemesi tamamlanmış, tescil edilmiş sertifikaya bağlanmış bir tohum ise bununla ilgili herhangi bir yasak söz konusu değil.” İfadelerini kullandı.