Trol teknelerin ağları kalamarı vurdu
Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, haftada birkaç kez kentin farklı noktalarında dalış yapıyor. Su altı kamerasıyla deniz altını görüntüleyen Prof. Dr. Gökoğlu, bu kez kalamar yumurtalarını görüntüledi. Prof. Dr. Gökoğlu’nun, çekim sırasında kalamar yumurtalarını gözlemlerken yanından ayrılmayan domuz balığı ise su altında insan ile deniz canlısı dostluğunun göstergesi oldu. Dünyaca ünlü Konyaaltı Sahili’nde yaptığı dalışta kalamar yumurtalarını inceleyen Gökoğlu, kalamarların yumurtadan çıkıp doğaya karışması hakkında bilgi verdi.
Yumurtaların içindeki larvalar kalamara dönüşüyor
Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, “Konyaaltı Sahili’nde karşılaştığımız yumurtalar, kalamar yumurtaları. Kalamarlar yumurtalarını yerden yükselen objelere bırakır, iple temas ettirmemeye çalışır. Yumurtalar, bıraktığı yerde şeffaf eldivenin parmağı şeklinde boğum boğumdur. Her bir boğumun içinde bir larva var, hareketli larvalar. Açılmaya doğru daha da belirginleşiyor, yumurta şişiyor, belli büyüklüğe geldikten sonra larva o yumurtayı delip çıkıyor. Bir enzim salgılıyor, yumurtadan çıkıyor, yavru kalamar olarak doğaya katılıyor” diye konuştu.
Konyaaltı Sahili’ne ipli şamandıra önerisi
Doğada her canlının bir düşmanı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Gökoğlu, en büyük düşmanın ise insanın kendisinin olduğuna dikkat çekti. Gökoğlu, şöyle devam etti: “Her canlının bir düşmanı var ama en büyük düşman insanın kendisi. Trol tekneler ağlarını sürükleyerek bıraktığı zaman; yerden yükselen kalamar yumurtalarını mahvediyor, bozuluyor. Yumurtaların büyük bir kısmı dibe çöküyor, üstü çamurlanıyor, oksijen alışverişi kesildiği için ölüyor. Neslinin azalmasına neden oluyor. Konyaaltı Sahili’nde belli noktalara şamandıralar yüzeye çıkmayacak şekilde ipli şamandıralar bırakılmalı. Dipten 5 metre yükselecek şamandıra olmalı, bu şekilde kalamarlar iplerine yumurta bırakabilir. Kışın eldiven şeklinde adeta çiçek açmış gibi görebilirsiniz.”