“Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı ideolojik bağnazlığı, dinsel taassubu kabul etmez"

“Seçim yapacağız, oy istiyoruz demek beni üzer. Yani mesele bu gaye değil. Ama; ‘Bizim hem Ortodoks Kilisemiz ile hem de Katolik Kilisemiz ile bugüne kadar çok güzel münasebetlerimiz var. Seçim öncesi bu kadar yeri ziyaret ediyorsunuz Sayın Başkan, kısa da olsa onları onurlandırmak lazım.’ dediler. Mutlaka ilişkilerimiz çok iyidir ama insanlar bu seçim arifesinde bunları haklı olarak bekler” dedi ve kendileri ile sohbet etmek için ziyaret gerçekleştirdiğini ifade etti.

Belediye Başkanlığı yaptığı 5 yıllık süre zarfında Rum Ortodoks Kilisesi ile; bir belediye başkanı vatandaş ilişkisinden öte bir kardeş duygusuyla iletişim içerisinde olduğunun altını çizen Seçer, “Burası Mersin. Burası önemli bir şehir. Burası Türkiye. Burada Türkiye’ye dair her şey var. Her semavi din, her etnik yapı, her inanç grubu, her sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik gruba mensup insan var. Burada belediye başkanı olmak başka bir karakter ister. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı çok ideolojik bağnazlığı ve dinsel taassubu kabul etmez” ifadelerini kullandı.

Başkan Seçer’den ‘Eşit Yurttaşlık’ vurgusu

Herkese bir vatandaş hüviyeti ile bakmanın öneminden söz eden Seçer, Anayasa gereği herkesin eşit yurttaş olduğunun altını çizdi. Seçer, siyasetçiler olarak da kendilerine göre bir hüküm ya da düşünce geliştirme hakkına sahip olmadıklarını ifade ederek, “Anayasa ve Anayasa’ya bağlı kanunlar çerçevesinde biz ülkede görevimiz neyse yönetimde görev alırız. Bu nedenle Belediyem; Belediye Başkanı olarak bir hukuki görevden ve bir idari anlayıştan dolayı da sizlere her zaman eşit yurttaş muamelesi yapma gayreti içerisinde olmuştur. Onu bir tarafa bırakın; bir insan olarak da dünyaya bakış olarak da dünyayı özümseme, okuma olarak da ideoloji olarak da zaten dünyada herkesin kardeş olduğu düşüncesine sahip bir Başkan olarak, 5 yılı çok rahat bir başkanlık dönemi ile herkesle kucaklaşan, herkesi seven, herkese dokunabilen bir Başkan olarak tamamladım. Belki de hayatımın en keyifli 5 yılını yaşadım” dedi ve her zaman siyasetin içerisinde olduğunu hatırlatarak, belediye başkanlığının farklı olduğunu vurguladı.

“Belediye başkanı herkesin Başkanı’dır”

Belediye Başkanı’nın kentte yaşayan vatandaşların iyi ve kötü gününde yanında olması gerektiğini kaydeden Seçer, “Başkanlık vatandaşın acısıdır. Vatandaşın üzüntüsüne ortak olması Başkan’ın görevidir. Mutlu bir gününde vatandaşını yalnız bırakmamak Başkan’ın görevidir. Hastası varsa, karnı açsa, çocuğunun eğitiminde sorun varsa, sokağında sorun varsa; Başkanlık böyle bir şeydir. Belediye Başkanı herkesin Başkanı’dır. Uçan kuşun da Belediye Başkanı’dır. Bu anlayışla 5 yılı götürdük. Mersin’de de bir huzur havası olduğunu seziyorum. Kendinizi iyi hissetmeniz, güvende hissetmeniz; bu önemli. ‘Bu kentte yaşamaktan mutluyum, bu ülkede yaşamaktan mutluyum’ dedirtebiliyorsak biz başarılıyız demektir. Gerisi teferruattır” dedi.