Bundan sonrasını hayatın kendilerine öğreteceğini belirten Yumaklı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Eğer en iyisi olmak için çabalamıyorsanız, hiçbir şeyi gelip de sizin ellerinize, avuçlarınıza vermiyorlar, vermeyecekler. Ne olursanız olun, en iyisini yapmak için kendi potansiyelinizin farkına varın. Bilin ki çok çalışmadan hiçbir şey olmuyor. Kendimiz, ülkemiz ve sorumluluklarımız için çok çalışmak zorundayız. Bu dünya, böyle bir dünya. Daha da zor, daha da zorlaşacak. Pozitif veya negatif bir sürü değişiklikler, yenilikler oluyor."

Bakan Yumaklı, Türkiye'nin güçlü olmak zorunda olduğunu dile getirerek, "Hakikaten geçmişte örneklerini bütün dünyanın gördüğü, tarihin yazdığı bu milleti, olması gereken yere getireceğiz inşallah. 1960 yılında dünya 3 milyardı. Bugün 8 milyar, 2050'de 10 milyar olacak. Müthiş de bir rekabet var. Dolayısıyla nüfusumuz artacak. Türkiye'nin 2050 nüfusunun 105 milyon civarında olması öngörülüyor." diye konuştu.

Yumaklı, bakanlık olarak içinde girişimcilik ruhu taşıyanlara, özellikle gençlere ve kadın girişimcilere ekstra destek verdiklerine dikkati çekerek, "Kendi işinin patronu olmak isteyen, 'ben bir şeyler üretmek istiyorum' diyenler varsa ve bu da bakanlığımızın uhdesinde olan konular ise bakanlık olarak hazırız. En büyük yanlış da maalesef herkesin bir memuriyet beklentisi oluyor. Elbette onlar da olacak ama lütfen içinizdeki o potansiyeli keşfedip üretimde olun." ifadelerini kullandı.

Konuşmasının ardından Bakan Yumaklı ve protokol üyeleri, bölümlerini dereceyle bitiren öğrencilere mezuniyet belgelerini ve çeşitli hediyeler verdi.

200 KINALI KEKLİK DOĞAYA SALINDI

Bakan Yumaklı ve beraberindekiler, daha sonra yerleşke içerisinde 200 kınalı kekliği doğaya bıraktı.

Burada gazetecilere açıklamaya yapan Yumaklı, Türkiye'nin biyoçeşitlilik konusunda dünyanın önde gelen ülkelerinden olduğunu söyledi.

Hala hem bazı bitki hem de hayvan türlerinin Türkiye'de yeni yeni keşfedilmeye devam ettiğini anlatan Yumaklı, şunları kaydetti:

"Türkiye'mizin dört bir tarafı bu anlamda cennet gibi. Elbette ki bazen bunlarla alakalı Türkiye'mize has bazı türlerin yurt dışına kaçırılma girişimi oluyor. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğümüz bunlarla ilgili çok yoğun bir çaba sarf ediyor ki ülke dışına çıkmasın diye. Bunun dışında bazı türlerin doğaya bırakılması var. Bu, kimi zaman bir keklik türü, kimi zaman da balık türleri oluyor. Netice itibarıyla biyoçeşitliliğin korunması adına bakanlık olarak çok yoğun bir çaba içerisindeyiz."

Bakan Yumaklı, bırakılan kekliklerin sadece üzerine türkü yazılmadığına dikkati çekerek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Aynı zamanda doğadaki birçok zararlıyı yok eden, onlarla mücadele eden doğal bir savaşçı. Hem biyoçeşitliliğin gelişmesine faydalı oluyor hem de doğada özellikle iklim değişikliğinden sonra zararlı türlerin artmasıyla beraber mücadele yoğunluğu artıyor. Onlara da faydalı oluyor. Bugün burada keklik salımı gerçekleştirmiş olacağız. Bu bir sembol. Türkiye'mizin dört bir tarafında binlerce keklik doğaya salınmış oluyor. Hayırlı uğurlu olsun. Rabbim Türkiye'mizi bu zenginlikleriyle hep daim kılsın."

Ardından Kırıkkale Valiliğini ziyaret eden Bakan Yumaklı, valilik şeref defterini imzaladı.

Yumaklı, basına kapalı gerçekleştirilen ziyarette, Vali Mehmet Makas ve il protokolü ile görüştü.